
Online Erişime Açılan Arşivler
Online, ücretsiz olarak ulaşılabilen arşivlerin listesi. […]
Online, ücretsiz olarak ulaşılabilen arşivlerin listesi. […]
Tüm anlatıların bir özü, çatısı, bel kemiği hatta röntgeni vardır ya da var olduğu sanılır. Eksilti bunları aramanın, sorgulamanın bir ürünüdür… Metinlerin özgün hallerine sadık kalınmıştır. […]
“Uzun süren hastalıklar romanda çocukluktan ergenliğe kadar uzanan “zaman yürümüyor, dakikalar korkunç bir sıkıntı içinde uzuyorlar, hatta dağılıyor, birikmiyor, toplanmıyor ve bir çeyrek saat olamıyorlar” ifadesi ile ne denli doğru anlatılmış. Hastalıklar yaşanan zamanın deneyimlerini değiştirmekte, lineer, travmatik ve algısal zamana dönüştürmektedir. Yaşanan zamanın travmatik etkisinden ötürü zaman sakinleştirilmekte, sessizleştirilmektedir.” […]
“Son Posta gazetesinin 31 Mart 1936 tarihli 2032 numaralı sayısında duyurulur: O günden itibaren haftanın yedi günü, yedi ünlü yazarın öyküleri okuyuculara sunulacaktır. Beş isim yer almaktadır duyuru metninde. Burhan Cahit Morkaya, Ercüment Ekrem Talu, Kadircan Kaflı ve Nurullah Ataç’ın isimlerinden sonra ‘En kuvvetli, en kıymetli şairimizin Nazmi Haluk nam-ı müstearıyla yazacağı hikâyeler’in de bu kapsamda yayınlanacağı müjdelenir.” […]
“Bir şairin derdini duymakla, bir analizanın derdini anlamak çabası benzer bir çaba olabilir. Erken duygulanımsal gelişimin ve düşünmenin kökeninde yer alan kapsanma deneyimiyse eğer, duygulanımları anlama yoluyla da, kuramsal bakış açılarımızı tazeleyebiliriz ve şiirin dilini anlamak bunu yapabileceğimiz konumlardan biridir. Psikanaliz de şiir gibi tekniğin ve duyguların bir karışımını üretmez mi?” […]
İnsan, “yara almadan geçemez” yürüdüğü yolda; üzerimizdeki yük, boynumuzun borcu gibi bir şey bu. Olmadık yerde, ummadık birileri/bir şeyler beliriverir karşımızda. Yüz çevirmekle didinmek arasında bir yerde sıkışırız. İşte Yalçın Tosun’un bu kitaptaki öyküleri bu sıkışmışlığın izlerini sürdürüyor okura. Ve şu soruyu sorduruyor istemsizce: “Acı anlamsız olur mu?” […]
“Sanırım Beckett’in, anlatmaktan çok anlatamamanın hayalini kuruyorum gibi bir cümlesi vardı metinlerinden birinde. Çoğu zaman kullandığım bir anlayış olmasa da anlamak için çaba sarf etmeyen, bütün insanlığın önüne anlatamamayı göstermeyi deniyorum. Belki o zaman daha iyi anlatamam diye düşünüyor çoğu karakter.” […]
“Paul Valery, tüm evreni kapsayacak bir kitap yazma hayalinin peşindeydi. Bu hayal, birçok yazarın da hayalidir. Bunu yapmanın birçok yolu var ve bu yol, yazardan yazara değişebilir. Her yazar, kitaplarını ayrı ayrı da değerlendirebilir, bütün olarak da. Okuyucu, bunlar arasında varsa bir bağıntı, bunları ortaya çıkararak anlam ilişkilerini, yakınlıkları yakalayabilir. Bu bağlamda Orhan Pamuk şüphesiz iyi bir örnektir ve romanları arasında göze çarpan yakınlıklardan söz edilebilmektedir.” […]
“Benim için öyküme giren her şey çok önemli aslında. Bunun dışında yüzleşme anlarının tuhaf bir gizemi ve çekiciliği vardır. İnsanın kendine söylediği yalanlarla başkalarına söyledikleri arasındaki köprüdür o yüzleşme anları. Söylemek istedikleri ya da gizledikleri kişiyi aslında o kişi yapan gerçek şeylerdir bence. ” […]
“Yalçın Tosun, öykülerinde okuruna gül bahçesi vadetmez. Tam tersine, onu hiç bilmediği bir vadide dikenler arasında bırakır. Bu anlamda onu okumaya başlamakla beraber hissettiklerimizle düşündüklerimiz arasında tasarlanan çeşitli kuralların/yasaların çelişeceği de kabullenilmiş olur.” […]
Copyright © 2025 | MH Magazine WordPress Theme by MH Themes