
Özge Senem Baydar
1941 yılında dünyaya gelen Uğur Gergin, Türkiye Yayıncılar Birliği onursal üyesidir. Kendisi, yıllar boyu meslek hayatında edindiği bilgileri ve tecrübeyi Golden Medya adı altında iş hâline getirmiştir. Yayıncılık hayatına ise Altın Kitaplar Yayınevi’nde başlamıştır. Bu süreçte herhangi bir kitap kaleme almayan Gergin, Golden Medya’yı çocuklarına devrettikten sonra ilk ve tek kitabı olan Motorda Kimse Kalmasın’ı yazmış ve İletişim Yayınları’ndan çıkartmıştır.
Oldukça kısa öykülerden oluşan bu kitapta altı öykü bulunmaktadır. İlk öykü olan “Marklin Treni’nin Son Durağı” bir oyuncak tren koleksiyonerinin öyküsüdür. Küçük yaşlarından itibaren bir şeyler toplamaya ve koleksiyon hâline getirmeye başlayan Levent, yaş aldıkça daha farklı eşyalara ve figürlere merak salmıştır. Öyküyü okurken dikkati çeken şeylerden biri de yazarın bir koleksiyoner olmasıydı. Kendisinin biyografisini okuduğumuzda dolma kalem koleksiyoneri olduğu bilgisini edinmiş olmak öyküyü daha anlamlı bir şekilde okumamızı sağlıyor.
Levent’in eşyalarıyla ve özellikle koleksiyonunu yaptığı eşyalarıyla kurduğu bağ, aslında sadece Levent için değil Uğur Bey için de oldukça önemlidir. “Levent Bey’in yaşı ilerledikçe trenlerden, fotoğraf makinelerine, dolmakalemlerden çakmaklara uzanan koleksiyonu iyice genişlemiş, bir yandan da artık, kendisinden sonra bunlara ne olacağının tasası içini kaplamaya başlamıştı.” (s. 21). Bu pasajı okuduktan sonra zihnimizde canlanan, yazarın dolma kalem koleksiyonu ve onun kaleminden çıkan bu cümleler sebebiyle Levent karakteri ile yazar arasında bir bağ kurabiliriz. Ortaya çıkacak bir eşyadan dolayı geçmişin acı hatıralarıyla yüzleşmekten çekinen Levent, kitap boyunca kendisini anlamakta hiç zorlanmadığımız ve kendimizden, duygularımızdan parçalar bulabildiğimiz karakterlerden biridir.

Kitabın bir diğer öyküsü “Burgazada”, Asım adında bir yazarın hayatının öyküsü. Kısacık bir zaman diliminde geçen öykü Asım’ın içsel yolculuğuna, belleğinin ona oynadığı oyunlara ve geçmiş ile şimdiki zaman arasındaki bağa eşlik ediyor.
Kitapta bulunan altı öykünün tüm karakterlerinin ortak noktası, geçmişin gölgesi altında yaşamlarını sürdürmeleri ve geleceği şekillendirmeleridir. Karakterlerin içsel karmaşaları, yalnızlıkları ya da çoklukları, psikolojileri, zayıf yönleri ve güçlü yönleri okuyucuların kendilerinden bir şeyler bulmalarını sağlıyor. Kitabın anlatımının sade ve açık olması sayesinde okuyucu, karakterlerle rahat bir şekilde bağ kurup onları anlayabiliyor ve kendini de bir noktada öyküye kaptırabiliyor.
Zihninizi temizlemek ve kendinizi yalnız hissetmemek için okuyabileceğiniz keyiflik bir öykü kitabı Motorda Kimse Kalmasın.