.

Sanat Kritik Anketi: Asuman Susam

Sanat Kritik’te yayımladığımız Naci Sadullah’ın 1936 yılında Son Posta gazetesinde yaptığı “en iyiler” anketinin sorularını, son 20 yıldaki edebiyat ortamımız hakkında fikir sahibi olmak için günümüzün edip ve muharrirlerine sorduk. Ankete katılan herkese çok teşekkür ederiz.

Figen Şakacı ve İbrahim Yıldırım‘ın ardından Asuman Susam’ın cevapları burada.

2000’li yıllarda:

-En Kuvvetli Şair Kimdir?

-En İyi Şiiri Hangisidir?

Son yirmi yıla bakarak şiirimizin “en kuvvetli” ismini söylemek. Doğrusu bu, çok zor. Zorluk “kuvvetli” sıfatında, o yetmezmiş gibi yanına yerleştirilen “en” pekiştirecinde. Ve bir tekillik aranan. Şair! İçinde bulunduğumuz yüzyılın sosyolojisinden hareketle edebiyata baktığımızda kanımca fırtına etkisi yaratan, yapıtlarıyla dönemini değişime zorlayan, söylemsel paradigmada gediklerini radikal bir biçimde açan tek bir şairden, hatta dönem itibari ile tek, yekpare bir şiirden söz etmek zor. Zamanın ruhu her şeyden önce buna izin vermiyor. Bunun yanında 2000’li yıllardan bu yana varlığını kurmaya ve sağlamlaştırmaya çabalayan taze bir şiirle, yola çok önceden koyulmuşların şiirleri aynı mecrada seyrediyor. Dolayısıyla hangi şiir ve şair işaret edeceğimiz? İçinden geçtiğimiz dönem, yalnızca şiiri değil genel anlamda ülke edebiyatını kendi vasat durağanlığına çekti. Yutmayı başaramadıysa da birbirinin tekrarı temsilleri çoğalttı. Bu vasatlık içinde benim etki değeri ve başkalık gördüğüm ses, şair kadınların çoklu, birbirine benzemeyen ve semboliğin düzenini aşmaya yönelik sesleri. Şiir geleneğindeki baskın ses, metafor, biçim ve dizgeyi artık görünür biçimde aşındırıyorlar.  Yanı sıra yazılan farklı iyi şiirler, akışa değerli müdahaleler hep var; ama onların da  “en kuvvetli” olma etki gücüne sahip olduklarını düşünmüyorum. Çağ böyle bir çağ değil, bu çağda çoklu/ farklı kuvvetLERden söz edebiliriz ancak.

-En Büyük Hikâyeci Kimdir?

-En İyi Hikâyesi Hangisidir?

-En Kuvvetli Romancı Kimdir?

-En İyi Romanı Hangisidir?

İzninizle düşünce tekrarlarına düşmemek için bu iki soruyu birlikte değerlendireyim. “ en büyük” ya da “en kuvvetli” olandan söz ederken değişen yazar personalarından ve okuma pratiklerinden, yani değişen okurdan da söz etmek gerek bir anlamda. Bu türden bir soruya edebiyatın içinden bir yazar, akademisyen ya da eleştirmenin vereceği yanıtla salt okurun vereceği yanıtlar bambaşka olabilir. İyi bir okur olmaya çabalayan biri olarak yanıt vermem gerekirse, bende en kuvvetli hissi uyandıran yazarlar 80’lerin sonlarında 90’ların başında metinleriyle tanıştığım Latife Tekin, Murathan Mungan, Orhan Pamuk’tu. 2000’li yılları düşündüğümde bende “en kuvvetli” hissini uyandıran yazar, öyküde de romanda da yok; ama çok iyi ya da iyi olduklarını düşündüğüm, kimilerinin yazma süreçleri 2000’lerden önce başlamış yazarlar var: Aslı Erdoğan, Ayfer Tunç, Sema Kaygusuz, Faruk Duman, Murat Yalçın, Behçet Çelik, Aslı Biçen, Ayhan Geçgin, Deniz Gezgin gibi. Bir dil ve edebiyat fikri üzerine yapıtlarını kuran yazarların okurlarına kuvvet uygulayabildikleri düşünülürse bu çizgide yol alan çok öykü ve romancı olmadığını ve çok okunurluğun bu kuvveti kurmada başat bir değer taşımadığını düşünüyorum. “en kuvvetli”lik bahsinde o nedenle tek bir öykü, tek bir şiir, tek bir romana bakmayı yanıltıcı buluyorum. Bizde çok kuvvetli bir etki bırakan bir öykü, şiir ya da roman o yazarı, şairi en kuvvetli yapmaya tek başına yetmez kanısındayım.