Kuzukulağı
Toprak yeşerene kadar unluğu evde tutabildin mi korkma. Toprak yeşerince hasada kadar madımak çıkar kaynatır, tuzlar yersin. Kuzu etinden lezzetli olur. Cacık çıkar, kuzukulağı, pancar çıkar… Yer Demir Gök Bakır
Bilimsel literatürde adı: Kuzukulağı
Bilimsel adı: Rumex acetosella
Familya: Polygonaceae (Kuzukulağıgiller)
İngilizce adı: Sheep sorrel
Halk dilinde diğer adları: Ebemekşisi, ekşimik, ekşilik, turşuotu
Temel özellikleri: Otsu bir bitkidir. Yaprakları iri ve çok etlidir. Yapraklarının şekli nedeniyle kuzukulağı adını almıştır. Çiçeklenme mayıs-eylül aylarında olur.
Yayılışı: Türkiye’de doğal olarak hemen her bölgede yetişir. Son derece istilacı bir türdür. Hem generatif (tohumla) hem vejetatif (çelikle) çoğalabilir. Küresel İstilacı Bitki Türleri listesindedir. Bu özelliği nedeniyle dünyanın hemen her yerine yayılmıştır.
Kültürel kullanımı: Çiğ olarak, sade veya salatalara karıştırılarak yenilmektedir.
Kimyasal yapısı ve tıpta kullanımı: Yapısında antranoit, tanen, flavonoit, naftalen türevi, lökoantosiyanidol, steroidal bileşikler, sabit yağ ve uçucu yağ, saponozit ve polisakkarit gibi bileşikler içermektedir. Ayrıca pek çok vitamin barındırır. İdrar söktürür, kabızlığı giderir. Ağız yaralarına iyi gelir. Hemoroid ve çıban tedavisinde kullanılır. Diş ağrısına iyi gelir, ateş düşürür, mide şişkinliğini giderir, cilt ve karaciğer hastalıklarına iyi gelir. Adeta bir şifa deposudur. Çeşitli ülkelerde halk arasında, askarislere karşı, kan temizleyici olarak, C vitamini eksikliğinde, ishal tedavisinde ve cilt hastalıklarında kullanılmış olduğu bilinmektedir.
Hıltan
O üstünden geçerken, Memidik elinde bıçağı kalkıp bu adama saplamak için büyük çaba harcadı. Harcadı ama yerinden de kalkamadı. Sefer yürüdü gitti, hıltanların ardında gözden kayboldu. Ölmez Otu
Bilimsel literatürde adı: Koşni
Bilimsel adı: Ammi visnaga
Familya: Apiaceae (Maydanozgiller)
İngilizce adı: Thooth-pick-plant, thoothpickweed, bisnaga, khella, Bishop’s weed
Halk dilinde diğer adları: Hiltan, dişhilali, dişotu, köşni, kürdanotu, kılır
Temel özellikleri: Tek yıllık otsu bir bitkidir. Çiçeklenme Temmuz-Eylül aylarında gerçekleşir. Çiçekli iken çiçekler açık bir şemsiye şeklindeyken, çiçekler tohuma dönüştükçe çiçek sapları sertleşerek birbirine yaklaşır.
Yayılışı: Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika orijinli bir bitkidir ama insan eliyle dünyanın pek çok bölgesine yayılmıştır. Türkiye’nin pek çok bölgesinde doğal olarak yetişir.
Kültürel kullanımı: Sertleşen çiçek sapları geleneksel olarak kürdan olarak kullanılır. Kurutulmuş gövde ve dalları Urfa köylerinde, toprak damların altına konulmakta ve bitkinin özel kokusunun bit, pire ve tahtakurusu gibi haşaratın yaşamasını engellediği düşünülmektedir.
Kimyasal yapısı ve tıpta kullanımı: Yapısında khellin ve visnagin gibi kimyasal bileşikler bulundurur. Mısır’da hıltan çayı böbrek taşı tedavisinde kullanılmıştır. Ayrıca bitkinin damar genişletici ve spazm çözücü etkisi olduğu bilinmektedir.
Pampal
…Yuvalarının ağzında her zaman bir çiçek biter. Ya bir yoğut çiçeği, ya bir pampal, ya ağınağacı çiçeği, ya bir su püreni. O kuş çiçeksiz edemez…
Yer Demir Gök Bakır
Bilimsel literatürde adı: Anemon
Bilimsel adı: Anemone coronaria
Familya: Ranunculaceae (Düğünçiçeğigiller)
İngilizce adı: Poppy anemone, Spanish marigold, windflower
Halk dilinde diğer adları: Dağ lalesi, taçlı kır lalesi, rüzgar çiçeği, güllale
Temel özellikleri: 15-25 cm civarında büyüyebilen otsu bir bitkidir. Nisan-haziran döneminde açan çiçekleri dört farklı varyetede beyaz, kırmızı, mor ve pembe olarak değişir.
Yayılışı: Kültürü yapılan anemonların atası doğal olarak Akdeniz ülkelerinde yetişen Anemone coronaria’dır. Anemone cinsinin dünya geneline yayılmış 120 civarında türü bulunmaktadır ve bunlardan sekizi Türkiye’de doğal olarak yetişmektedir. Bu sekiz türden biri de Anemone coronaria’dır.
Kültürel kullanımı: Günümüzde genellikle süs bitkisi üretimi amacıyla, özellikle de kesme çiçek olarak yetiştirilmektedir. Üretimi Hollanda, Fransa, İngiltere, İtalya, ABD ve İsrail‟de yoğunlaşmıştır. 400 yıldan fazla süredir kültürü yapılmaktadır.
Diğer: Sümer gıda ve bitki tanrısı Tammuz Fenikelilere Nea’man olarak geçmiştir. Bu ad Yunanca’ya anemon Arapçaya ise an-Nu’man olarak geçmiştir. Bitkinin adının etimolojik kökenleri bu adlara dayanmaktadır.
Kekik
… O günleri andıkça , daha o ormanı rüzgarıyla, kokusu, nanesi, yaban gülü, yani it burnu, salep çiçeğiyle, peryavşanı, püreni, yarpuzu, sarı sarı mantıvarı, arı kekiğiyle, çürümüş toprağıyla etinde duyar… Ortadirek
Bilimsel literatürde adı: Kekik
Bilimsel adı: Origanum spp., Thymbra spp., Coridothymus spp., Satureja spp. ve Thymus spp. (beş farklı cinse ait bitki türlerine genel olarak kekik denilmektedir. Fakat ticari açıdan öne çıkanlar Origanum ve Thymus cinsine ait türlerdir)
Familya: Lamiaceae (Ballıbabagiller)
İngilizce adı: Thyme
Halk dilinde diğer adları: Değişik cins ve türlere göre mercanköşk, kayakekiği, sivrikekik, beyazkekik, alankekiği, dağkekiği gibi adlar almaktadır. Güneş ve sıcaklık isteği nedeniyle toprak sıcaklığının yüksek olduğu gölgesiz kayalık alanlarda daha yoğun yetişir.
Temel özellikleri: Her dem yeşil otsu bitkilerdir.
Yayılışı: Farklı cinslere ait farklı kekik türleri dünyanın geniş bir alanına yayılmıştır. “Bilimsel adı” başlığında verilen cinslere ait onlarca kekik tür Türkiye’de doğal olarak yetişmektedir.
Kültürel kullanımı: Önemli bir kültür bitkisidir ve Türkiye kekik açısından ihracatçı konumdadır. Bunun yanında mutfak kültüründe kekiğin çok önemli yeri bulunmaktadır. Ayrıca kekik parfümeri de kendine yaygın bir kullanım alanı bulmuştur.
Kimyasal yapısı ve tıpta kullanımı: Farklı kekik cins ve türlerindeki farklı kimyasal maddeler (thymol, carvacrol, terpinen vb.) sayılamayacak kadar çok sağlık sorunun tedavisinde yüzyıllardır kullanılmaktadır. Denilebilir ki, kekik hemen her hastalık için sağlatıcı özellikler taşıyan mucizevi bir bitkidir.
Diğer: Eski Yunanlılar Afrodit’in en sevdiği bitkinin kekik olduğuna inandıkları için yeni evlilerin başına aşk ve mutluluk sembolü olarak kekikten taç takarlarmış. Ayrıca mezarlara dikilen kekiğin öleni ebedi huzur ve mutluluğa kavuşturacağı düşünülmektedir. Haçlı seferleri zamanına kadar savaşa giden askerlere kekik kokan ve kekik motifli armağanlar verilir, tapınaklarda, kekik yakarak tütsüleme yapılırmış. Romalı askerlerin savaşma güçlerini ve cesaretlerini artırmak için kekikli sularla yıkandıkları bilinmektedir.
Okaliptüs
Resul Efendi’nin evi, yüksek duvarlı bir avlunun içindeydi. Bahçede beş tane ulu okaliptüs dikiliydi. Karanlık yapraklı. Avlu kapısından eve kadar, çakılla yapılmış bir mozaik üstünde yürünüyordu… Teneke
Bilimsel literatürde adı: Okaliptüs
Bilimsel adı: Eucalyptus spp.
Familya: Myrtaceae (Mersingiller)
İngilizce adı: Eucalyptus
Halk dilinde diğer adları: Sıtma ağacı, sağlık ağacı, bataklık ağacı, kızıl okaliptüs
Temel özellikleri: 80-90 metreye kadar boy yapabilen ve çok hızlı büyüyen ağaçlardır. Her dem yeşildirler, yani kışın yapraklarını dökmezler. Söğüt yaprağına bekleyen düz kenarlı yaprakları bulunmaktadır. Değişik renklerde (sarı, beyaz, kırmızı) açan güzel çiçekleri olur. Türden türe değişen oldukça çarpıcı gövde kabuğuna sahiptir.
Yayılışı: Orijini Avustralya olan ancak insan eliyle dünyanın bütün ılıman bölgelerine yayılan ağaç cinsidir. 700 civarında türü bulunmaktadır.
Kültürel kullanımı: Çok hızlı büyüdüğünden topraktan çok fazla su çeker. Bu nedenle bataklık kurutmak amacıyla da kullanılmıştır.
Kimyasal yapısı ve tıpta kullanımı: Yaprağı, bünyesinde bulunan eterik yağlar nedeniyle solunum yolu rahatsızlıklarının giderilmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunun dışında idrar yollarının temizlenmesi, cilt tahrişlerinin iyileştirilmesi, stres azaltma ve ağrı kesme (çayı) gibi değişik kullanım alanlarına sahiptir.
Diğer: Eucalyptus adı eski Yunancada iyi, güzel anlamına gelen “eu” ve örtü, gizlemek anlamına gelen “kalypto” sözcüklerinden gelmekte ve ağacın çiçeklenen tomurcuklarını örten operkuluma vurgu yapmaktadır. Türkiye’ye ilk olarak Osmanlı zamanında Adana-Mersin demiryolunu yapan Fransızlar tarafından getirilmiş, Türkiye’nin ilk endüstriyel ağaçlandırması 1939 yılında Tarsus’ta okaliptüsle yapılmıştır.
Ayrık
Ayrık otu toprağın derisi gibidir. İnce bir örtü gibi yapışır orada. Uzamaz. Ayrıkların üstüne kadar bir durup, bir akarak geldiler… Ortadirek
Bilimsel literatürde adı: Ayrık
Bilimsel adı: Elymus repens
Familya: Poaceae (Buğdaygiller)
İngilizce adı: Couch grass, quick grass, dog grass
Halk dilinde diğer adları: Saban kıran
Temel özellikleri: Çok yıllık ve güçlü bir kök sistemine sahip otsu bitkidir. 40-80 cm uzunluğunda dik bir gövdesi bulunur.
Yayılışı: Asya, Kuzey Afrika ve özellikle Avrupa’da yaygındır. Türkiye’de de doğal olarak yetişir. Elymus cinsinin çok fazla türü bulunmaktadır. Bunlardan çaylambuk, yaylabuğdayı, kayabuğdayı, tebeşir buğdayı, kır buğdayı gibi türleri Türkiye endemeğidir.
Kültürel kullanımı: Yüksek protein ve nişasta içermesinden dolayı en değerli yem bitkilerinden biri olarak kabul edilir. Ayrık otu en çok at ve koyunlar tarafından sevilerek yenir. Düşük lif oranı ve tatlı tadı nedeniyle öncelikli olarak büyükbaş hayvanlarının beslenmesinde kullanılır. Ayrıca toprak ve su koruma ile bentleri kuvvetlendirmek amacıyla ekimi yapılır.
Kimyasal yapısı ve tıpta kullanımı: Bitkinin köklerinde Kumarinler, iridoitler, saponinler, polisakkaritler, vitaminler, flavonoitler, fenolik karbosilik asitler ve tanenler saptanmıştır. Kökleri geleneksel tıpta böbrek, karaciğer, idrar hastalıklarının tedavisinde kullanılmıştır.
Diğer: Hasta köpeklerin toprağı eşerek köklerini yediği bilinmektedir. İmgilizcede dog grass denilmesinin nedeni budur. Kısa sürede güçlü kök sistemi ile tarım alanlarına ya da düzenlenmiş park ve bahçeler yayılabildiği için halk arasında çok sevilmeyen bir bitkidir.
Madımak
Toprak yeşerince hasada kadar madımak çıkar kaynatır, tuzlar yersin. Kuzu etinden lezzetli olur…
Yer Demir Gök Bakır
Bilimsel literatürde adı: Madımak
Bilimsel adı: Polygonum cognatum
Familya: Polygonaceae (Kuzukulağıgiller)
İngilizce adı: Knotweed, knotgrass, madimak
Halk dilinde diğer adları: Madımalak, mardımalak, badımak, badımalak, mercimelek, mercimenek ve kuşekmeği gibi adlarla da anılır.
Temel özellikleri: Gövdesi toprak üstüne yatık çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları koyu yeşil renkte ve 5-7 cm boyunda olur. Pembeye çalan çiçekleri mayıs ayından itibaren açar ve çiçeklenen madımaklar yenilmezler. Kırlarda, yol ve tarla kenarlarında nisan ayından itibaren bolca bulunur.
Yayılışı: Suriye, İran, Afganistan, Pakistan ve Kafkasya ile birlikte Türkiye’de doğal olarak yetişir. Türkiye’de Orta, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile birlikte Karadeniz ve Ege’nin yüksek kesimlerinde de görülür. Türkiye’de P. cognatumtüründen başka P. afyonicum (Afyon madımağı), P. istanbulicum (İstanbul madımağı), P. samsunicum (Samsun madımağı), P. sivasicum (Sivas madımağı) gibi değişik türleri de yetişmekte ve hepsine genel olarak madımak denmektedir.
Kültürel kullanımı: Türkiye’de taze sürgünlerinin yemeği yapılmakta ya da kışlık kullanım için kurutularak, konservesi yapılarak ya da buzdolabında saklanabilmektedir. Mutfak kültüründe salatası, yemeği, mıhlaması, cacığı, böreği, gözlemesi, bükmesi yapılabilmektedir. Yapısında bulunan organik asitler nedeniyle hafif ekşimsi bir tadı bulunmaktadır.
Kimyasal yapısı ve tıpta kullanımı: Özellikle C vitamini açısından zengindir. Ayrıca bünyesinde kalsiyum, sodyum ve fosfor gibi elementler de bulunmaktadır. Böbrek kumlarının dökülmesi, şeker hastalığı ve cilt rahatsızlıklarının tedavisinde kullanımına ilişkin kayıtlar bulunmaktadır. Yapılan bir araştırma madımağın, hidrojen peroksidin (H2O2) hücrelere verdiği zarara karşı koruyucu etkisini ortaya koymuştur. Bir başka araştırma da bitkinin antioksidan etkisini saptamıştır.
Diğer: Yunanca “polu” çok, “gonu” diz ya da eklem anlamına gelir. Polygonum bitkinin pek çok eklemle bir araya gelmiş gövdesine vurgu yapar. Farsçada “mardum” adam, “mardumak” adamcık demektir. Köklerinin insan benzemesine dayanılarak bu ad verilmiştir. Ermenicede madudağ olarak geçmektedir.
Madımak adının, tarihimizin en karanlık sayfalarından birine ev sahipliği yapan; 2 Temmuz 1993’te 33 aydın ve sanatçının yakılarak öldürüldüğü otele verilmiş olması ise bu güzel bitki adına en talihsiz kayıttır.
Akşamsefası
Evin eşiğine, akşamsefası çiçeği kümesinin sağına, sırtını kapıya dayayarak oturdu, oturur oturmaz da taş gibi uyudu. Bıçak soksan uyanmazdı. Deniz Küstü
Bilimsel literatürde adı: Akşamsefası
Bilimsel adı: Mirabilis spp.
Familya: Nyctaginaceae (Akşamsefasıgiller)
İngilizce adı: Marvel of Peru, four o’clock flower, umbrellaworts
Halk dilinde diğer adları: Gecesefası
Temel özellikleri: Çok yıllık otsu bir bitkidir. Kalın ve yumru kökleri vardır. 25 civarında türü bulunmaktadır ve tür ve varyetelere göre değişik renkte çiçekler açar. Tohumları siyah ve bezelye büyüklüğündedir.
Yayılışı: Orijini Orta ve Güney Amerika’dır. Amerika’nın keşfinden sonra önce Avrupa’ya sonra da dünyaya süs bitkisi olarak yayılmıştır.
Kültürel kullanımı: Mirabilis expansa türü And Dağları’nda kültüre alınmıştır ve kökleri sebze olarak mutfak kültüründe yer bulmuştur.
Kimyasal yapısı ve tıpta kullanımı: Çin’de antidiyabetik olarak, Güney Amerika’da ise (kökleri) müshil ve kusturma amaçlı geleneksel kullanımı bilinmektedir. Yapraklarından elde edilen su hazımsızlık ve cilt alerjisi tedavisinde kullanılmaktadır.
Karakılçık buğdayı
Ben ölürsem benim sinimi şuraya, şu ak taşın, şu yazılı taşın dibine kazarsınız. Üstüne murt çalısı koyar toprağı örtersiniz olur mu?
Binboğalar Efsanesi
Bilimsel literatürde adı: Mersin
Bilimsel adı: Triticum spp.
Familya: Poaceae (Buğdaygiller)
İngilizce adı: Wheat
Temel özellikleri: Tek yıllık otsu bir bitkidir.
Yayılışı: Buğday, insan uygarlığının şekillenmesinin temelinde yatan tarım devriminin ilk olarak kültüre aldığı bitkidir. Tarım devrimi günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önce içinde Türkiye’nin de olduğu Bereketli Hilal denilen bölgede başlamıştır. Karakılçık Türkiye’nin yerel buğday türlerinden, bilimsel bir çalışmaya göre göreceli öneme sahip 12 yerel buğday popülasyonundan biridir.
Kültürel kullanımı: Buğday türleri dünyanın hemen her yerinden en yaygın şekilde kullanılan bitkilerin başında gelmektedir. Buğday Türkiye’nin en fazla üretilen tahılıdır. Tarımsal üretim yapılan toplam alanın %20’sinde buğday üretimi yapılmaktadır.
Diğer: Dünyada kültürü yapılan 25 bin civarında buğday çeşidi bulunmaktadır. Genel olarak hekzaploid ekmeklik buğday (T. aestivum) ve tetraploid makarnalık buğday (T. durum) olarak ikiye ayrılırlar. Türkiye’de 20’den fazla doğal buğday, 400 civarında kültür buğdayı bulunur. Karakılçık Türkiye’nin yerel buğday türlerinden, bilimsel bir çalışmaya göre göreceli öneme sahip 12 yerel buğday popülasyonundan biridir.
Kaktüs
… Hançer İsmail Ağanın, kaktüsün, kaktüs tam bu arada sarı, turuncu, mavi, kırmızı çiçeğe duruyor tepeden tırnağa bütün dallarıyla, gövdesinin yöresinde yalp yalp eden keskin, ustura, değdiği yeri biçen, kaktüsü… Yağmurcuk Kuşu
Bilimsel literatürde adı: Kaktüs
Bilimsel adı: Cactaceae familyasına ait değişik cin ve türler
Familya: Cactaceae (Kaktüsgiller)
İngilizce adı: Cactus (çoğulu cacti)
Temel özellikleri: Kaktüs, kaktüsgiller familyasındaki yüzden fazla cins ve iki bine yakın tür sukkulent bitkiye verilen ortak addır. Bütün kaktüsler sukkulent olmasına rağmen her sukkulent kaktüs değildir. Kaktüslerin farkı areol denen özel organlara sahip olmalarıdır. Areol, evrim sürecinde özellikle su kıtlığına uyum sağlayabilmek için gerilemiş olan dal ve yaprak kompleksidir. Kaktüslerin büyüme, yan dal verme ve çiçek açma işlemleri yalnızca areollerden olur. Kaktüs bitkisinin çiçekleri genellikle gösterişli ve parlaktır. Sarı, kırmızı, beyaz noktalı veya mavimsi-yeşil renkli çiçekleri vardır. Çiçekler bazı türlerde sadece gece açar ve bir gece açık kalır.
Yayılışı: Kuzey ve Güney Amerika’nın kurak bölgeleri ve özellikle Meksika kaktüslerin anavatanıdır. Kaktüslerin Avrupa’da kültüre alınarak yetiştirildiğine dair ilk bildirimler, 1500’lü yıllara dayanır. Günümüzde Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da her yıl yapay olarak çoğaltılmış milyonlarca kaktüs üretmektedir. Ancak doğadan toplanan türlere talep azalmamaktadır. Rhipsalis cinsi dışındaki bütün kaktüs cins ve türleri Amerika kıtası endemiğidir.
Kültürel kullanımı: Kaktüslerin özellikle gıda olarak kullanımı yaygındır. Opuntia (dikenli armut) cinsi kaktüsler bu konuda başı çeker. Yenebilen meyveleri nedeniyle Avustralya, Güney Afrika ya da Akdeniz gibi dünyanın birçok farklı bölgesine sonradan götürülmüş ve birçok yerde de istilacı tür haline gelmiştir. Kaktüslerin süs bitkisi olarak kullanımı da son derece yaygındır.
Diğer: Kaktüs kelimesi eski Yunancada dikenli bitki anlamına gelen “kaktos”tan türetilmiştir.