Ölümün Görsel Temsilinde Metafor ve Metonimi: “Cry, Heart, But Never Break” Kitabının Çoklu Göstergebilimsel Analizi – 2

Burcu Yılmaz

Sayfa 11-18’de, Ölüm’ün hikâyesi daha sembolik bir boyut kazanır. Gözyaşı ve Keder adlı iki karakterin güneşsiz, kasvetli bir vadide yaşadığı gösterilir. Evlerinin görsel temsili, ağır bir durgunluk hissini vurgular, soluk mavi ve gri tonlar, iki kardeşin omuzları çökmüş hali, kederi hareketi ve mutluluğu kısıtlayan ağır bir yük olarak temsil eder. Bakışları yerdeki karakterler, kederin ve acının, insanın anlık ıstırabının ötesini görmesini engelleyen metaforik konsepti destekler. Karanlık vadi ve sürekli yağan yağmur gibi çevresel unsurlar, kederin yalnızca bir duygu değil, bir varoluş hâli olduğunu simgeler.

Bunu takip eden illüstrasyonda, tamamen zıt iki karakter, Neşe ve Mutluluk, görsel ve tematik olarak bambaşka bir ortamda gösterilir. Sıcaklık, mutluluk ve açıklık, parlak kırmızı ve sarı tonlarla vurgulanan bir dünyayla temsil edilir. Kocaman gülümsemeleri ve açık kollarıyla acıdan uzak bir duruşu temsil ederler. Ancak neşelerinin aslında eksik olduğu, mutluluğun tam olarak anlaşılması için karşıt duygulara ihtiyaç duyulduğu belirtilir. Bu sahnedeki çiçekler, yaşam, canlılık ve acı ile mutluluk arasındaki daimi bağlantıyı görselleştirir – bu motif, iki dünyanın karakterleri buluştuğunda tekrar vurgulanır.

Yoğun acı ve derin neşe, dayanılmaz keder ve coşkulu mutluluk – her karşıt çift, kitabın temel temasını, yani birinin öbüründen bağımsız var olamayacağı temel ikiliğini gösterir. Karanlık vadi renklerle canlanır, Gözyaşı ve Keder isimli kardeşlerin duruşu değişir, dört karakter de birbiriyle etkileşim içinde sahneye yerleştirilir ve duygusal durumların bütünleşmesi anlatılır. Keza çiçek verme jesti de bu bağlantıyı ve yaşamın duygusal dengesinin kaçınılmazlığını vurgular.

Bu serinin son illüstrasyonunda, tepede duran iki yaşlı çiftin evlerinin, çocukların evleriyle olan benzerliği de hikâyedeki kayıp deneyimiyle paralellik kurar. Vadiden tepeye yükselen perspektif ancak deneyimle kazanılan anlayışı vurgular. Burada Ölüm, doğa içinde normalleşir, yaşam döngüsünün doğal bir geçiş noktası olarak sunulur.

Sayfa 19-20’de Ölüm, kompozisyonun merkezinde yer alarak öğretici ve rehber bir figüre dönüşür. Çocukların duruşu korkudan ziyade merak ve ilgi taşır. Sayfa 21-22’de, Ölüm’ün sağ tarafta bir kapıyı açması yaşamdan ölüme geçiş metaforunu güçlendirir. Ölüm’ün sakin hareketleri, onu sürecin kolaylaştırıcısı olarak gösterir. Ki Ölüm’ün sayfanın sağında olması, görsel anlatıdaki soldan sağa bilgi akışı yapısı gereği, yeni bilgiyi ve varoluşun bir sonraki aşamasını temsil eder. Sol tarafta yer alan çocuklar yaşayanlar dünyasında kalır ve yakın kayıpla mücadele eder.

Belirgin renk sembolizmi bu önemli ânı destekler. Büyük kardeş Nels’in parlak sarı kazağı sıcaklık, rehberlik ve umudu simgeler. Kasper’ın omzundaki güven verici el, duygusal desteği gösterir. Sarı, Kasper’ın mavi gömleği ile dengelenir ki mavi tonlar üzüntü, belirsizlik ve düşünceyi yansıtır. Renklerdeki bu kontrast kardeşler arasındaki karmaşık duygusal etkileşim konusunda da fikir verir.

Sayfa 23-25’teki illüstrasyonda büyükannenin ölümüyle baş başa kalan çocukların kederi dokunaklı bir şekilde aktarılır. Açık pencere ruhun geçişini simgelerken, saatin üzerindeki rakamların silinmesi, zamanın sona erdiğini gösterir. Böylece ölüm, insan algısının dışındaki eşiksel bir durum olarak temsil edilir. Elias’ın (1982) ölüm döşeğindeki kişilerin zaman algılarının yitmesine dair tespitleri bu metaforik unsuru destekler. Ölüm’ün “Ağla kalbim ama sakın umudunu yitirme” sözleri yas tutmayı iyileşme süreci olarak ele alır.

Sayfa 25-26’daki illüstrasyon, büyükannenin hatıralarının çocukların zihninde yaşamaya devam ettiğini gösterir. Hafif esinti ve gölgeler, sevgi bağlarının devamlılığını somutlaştırır. Gölgenin sağ tarafa taşınması, geçmişin bugünü sürekli şekillendirdiği fikrini güçlendirir. Ayrıca çizimin perspektifi, izleyicide sessiz bir gözlem hissi yaratır ve onu çocuğun doğrudan deneyiminden ayırarak, derin bir düşünceye sevk eder. Bu perspektif, yaşam ve ölüm arasındaki duygusal mesafeyi, hissedilebilir ama ulaşılamaz bir şekilde yansıtır.

Son illüstrasyon (27-28), kitabın ilk sahnesine atıfta bulunur ancak kapının önünde Ölüm’ün tırpanı yoktur artık. İçerideki tek ışık hayatın devam ettiğini gösterir. Gökyüzünün tonları yumuşamış, yas yaşamın bir parçasına dönüşmüştür.

*

Sonuç olarak Cry, Heart, But Never Break kitabı, genç okuyucular için ölüm kavramını korkutucu değil, doğal bir süreç olarak sunar. Metaforik ve multimodal unsurların birleşimi sayesinde, kayıp ve yas kavramlarının çocuklar için uygun ve duyarlı bir şekilde işlenebileceğini ortaya koyar. Bu yaklaşım, çocuk edebiyatında zor duygusal temaların ele alınmasında önemli bir eğitim aracı olabilir.

Cry, Heart, But Never Break, Glenn Ringtved, Resimleyen: Charlotte Pardi, İngilizceye çeviren: Robert Moulthrop, Enchanted Lion Books, 2016

Kaynakça:

Charteris-Black, J. (2004). Corpus approaches to critical metaphor analysis. Palgrave Macmillan.

Elias, N. (1982). The loneliness of the dying (E. Jephcott, Trans.). Basil Blackwell.

Kress, G., & van Leeuwen, T. (2002). Colour as a semiotic mode: Notes for a grammar of colour. Visual Communication, 1(3), 343–368.

Kress, G., & van Leeuwen, T. (2020). Reading images: The grammar of visual design (3rd ed.). Routledge.

Moya-Guijarro, A. J. (2010). A multimodal analysis of picture books for children: A systemic-functional approach. Equinox Publishing.

Moya-Guijarro, A. J., & Ruiz-Cordero, R. (2020). Multimodal metonymy in children’s books on same-sex families. Language and Literature, 29(3), 197–219.

Ringtved, G., & Pardi, C. (2016). Cry, heart, but never break (R. Moulton, Trans.). Enchanted Lion Books.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*