Hüseyin Cahit’in Cevabı

“Şairlerimiz… Bir sürü istidat, o kadar…  Ben yine Nedim’i okumaktan kendimi men edemiyorum..”

Hüseyin Cahit:

-Suallerim şunlardır:

1- Meşrutiyetten sonra gelmiş şairlerimizin en kuvvetlisi kimdir? Niçin? Onun en beğendiğiniz şiir hangisidir?

2- Yine meşrutiyetten sonra en kuvvetli hikâyecimiz kimdir? Niçin? En fazla hangi hikâyesini beğenirsiniz?

3- Romancılarımızın en kuvvetlisi kimdir?

Onu diğerlerine tercihinizin sebepleri nelerdir? Kendi eserlerinin en üstünü hangisidir?

Hüseyin Cahit, şairlerimiz için sadece:

-Bir sürü istidat [yetenek]…. dedi. Ve ilave etti:

-O kadar… Şiirlerinde çok güzel parçalar yok değil. Fakat ben yine arada Nedim’i okumaktan kendimi men edemiyorum!

Romancılara ve hikâyecilere gelince yetişenleri tamamen okuyabilmiş değilim.

Yesari Mahmut için:

-Fena yazmaz! diyorlar.

Suat Derviş’i beğeneceğimi söyleyenler de var. Fakat ben, bana gönderilen eserlerin en az sayfalılarını okuyorum.

Çünkü diğerlerini okumaya kalkışsam, diğer bütün işlerimi bırakmam lazım. Bu itibarla, unuttuklarım oluyorsa beni affetsinler.

Hikâyeci olarak, Sabahattin Ali’den başkasını hatırlamıyorum.

Romancılardan, Halide Edip, Aka Gündüz, Peyami Safa ve daha yenilerden Mustafa Ali Kutlu.

Yakup Kadri’nin de hayran olduğum birçok meziyetleri var.

Fakat eserlerinin sayfalarına Tevrat edebiyatını, mitoloji imalarını ve Buddha heykeline benzeyen adamları doldurması…

Saydığım isimlerden birini tercih etmeme gelince, keyfiyet işlerine kemiyet [nicelik] karıştırmaya cesaretim yok.

                                                                       Naci Sadullah, 1 Nisan 1936