Burcu Yılmaz
Beatrix Potter’ın küçük, ciltli Tavşan Peter kitaplarının bir kopyasının elime ilk ne zaman geçtiğini ve yüksükotlarıyla ilk ne zaman karşılaştığımı anımsayabilmek isterdim. İllüstrasyonlarıyla ve zaman zaman sert (belki de sert, sert bir sözcük olmuştur) sayılabilecek hikâyeleriyle bu kitaplar kendimi tuhaf biçimde güvende hissettiğim bir alan açtı bana hep. Sanırım Potter’ın külliyatının tamamı henüz Türkçede yayımlanmadı. Dinozor Çocuk’tan çıkan on kitaplık Tavşan Peter serisiyle karşılaşmak benim için çok sevindiriciydi. Kitaplar elime geçtiğinde baskı maliyetlerine bir kez daha hayıflandım. Keşke yayımcılık bu kadar zorlaşmasaydı da Tavşan Peter aslına uygun basılabilseydi. Ardından Beatrix Potter hakkında ne kadar az şey bildiğimi fark ettim. Maurice Sendak’ı, George Orwell’ı etkilemiş bir sanatçının hayatına ilişkin daha fazla şey öğrendikçe kitaplarındaki dünyayı ve o dünyanın “gerçekliğini” kavramam biraz daha kolaylaştı. Anna Russell’ın 12 Mart 2022 tarihli New Yorker’da yayımlanan “The Secret Life of Beatrix Potter” [Beatrix Potter’ın Gizli Yaşamı] başlıklı makalesinden devşirdiğim bazı bilgileri bu nedenle size de aktaracağım.
*
1866 yılında doğan Potter, kırk yedi yaşına kadar ailesiyle Güney Kensington’da büyük bir evde yaşamış. Kendini çoğunlukla bir yabancı gibi hissetmiş. Şehrin gürültüsünden ve pisliğinden nefret etmiş. Küçük yaşlarından itibaren takıntılı biçimde çizen, günlük tutan, hatta kendine özel bir şifreleme sistemi geliştiren Potter’ın erkek kardeşi Bertram dışında pek arkadaşı yokmuş. Beatrix ve Bertram’ın odalarına gizlice soktukları pek çok hayvan arkadaşları olmuş: Yılanlar, semenderler, kertenkeleler, tavşanlar, kurbağalar ve şişman bir kirpi… Kardeşler hayvanları çok sevmelerine karşın “yaşamın ve ölümün gerçekleri konusunda duygusal değillerdi”. Evcil hayvanları öldüğünde, onları doldurur ya da daha ileri çalışmalar için iskeletlerini kaynatırlarmış. Hatta Bertram’ın Beatrix’e yatılı okuldan yazdığı şöyle bir not bile varmış: “Eğer hayatta tutamıyorsan… öldürsen iyi olur, + yapabildiğin kadar iyi doldur.” Russell yazısında, Beatrix Potter’ın hayatından objelerin, günlüklerinin, çizimlerinin yer aldığı “Beatrix Potter: Drawn to Nature” başlıklı sergide, bir vitrinde “yassılaştırılmış bir tavşan postu ve altında rahatsız edici bir şekilde ‘Tavşan postu, Benjamin Bouncer’a ait olduğu düşünülüyor’ yazısı yer alıyor,” diye yazmış. Benjamin Bouncer, Potter’ın sahip olduğu bir dizi tavşandan biriymiş ve en sevdiği ilham perisiymiş. Ergenlik döneminde onu bir kese kâğıdının içinde eve getirmiş. Daha sonra, çemberlerden nasıl atlanacağını öğrenen ancak topluluk içinde “performans göstermeyi kesinlikle reddeden” tavşan Peter Piper’ı eve getirmiş.
Ergenliğinde evcil hayvanlarını yakından gözlemleyen Potter onlar hakkında öyküler uydurmuş, arkadaşlarının çocuklarına bu öykülerle dolu mektuplar göndermiş, resimler çizmiş. Sonunda bu mektupları gönderdiği çocuklardan biri olan Noel Moore’un annesi öykülerini kitap haline getirmesini önermiş. Bir dizi yayımcı kitabın fiyatını düşük tutma konusundaki ısrarı nedeniyle de Potter’ı reddetmiş. Bir arkadaşına “Küçük tavşanların bir kitaba 6 şilin vermeye güçleri yetmez ve kitabı asla satın almazlar,” diye yazmış. Kitabın boyutu konusunda da titizmiş zira küçük ellere uygun olarak küçük olmalıymış. Nihayet 1902’de Frederick Warne & Co. kitabın kısaltılmış bir versiyonunu basmayı kabul etmiş.
Tavşan Peter bir anda büyük başarı yakalamış ve yok satmış. Bunun üzerine yayımcısı Potter’dan daha fazla kitap isteyince serinin öteki kitapları ortaya çıkmış. Potter Tavşan Peter’in başarısını sipariş üzerine değil de gerçek bir çocuğa yazılmasına bağladığını yazmış bir mektubunda.
Potter, Tavşan Peter kitaplarından gelen teliflerle kendine İngiltere kırsalının ücra bir köşesinde bir kulübe satın almış ve basit bir yaşam sürmüş. Çamurlu ayakkabıları ve ödüllü koyunlarıyla bir çiftçi ve çevreci olmuş.
*
Potter’ın kitaplarını okurken kimi olayları (mesela çiftçinin Tavşan Peter’in babasını zamanında turta yapmasını, Jemima’nın yumurtalarını köpeklerin yemesini, Zencefil ve Turşu’nun müşterilerini yememeleri gerektiği üzerine sohbetlerini vb.) rahatsız edici bulabilirsiniz – veya öyle bulmanız gerektiğini düşünebilirsiniz. Bir okur olarak bu durumlar beni hiç rahatsız etmediği gibi, bildik olanın böyle absürtleştirilmesini, hatta normalleştirilmesini ve hatta zaman zaman saçmalığın yüceltilmesini ilgi çekici ve hayranlık verici buldum. Annesi Tavşan Peter ve kardeşlerini şöyle uyarıyor mesela: “Ama sakın Bay Çiftçioğlu’nun bahçesine girmeyin, olur mu yavrularım? Babanız orada bir kaza geçirdi ve Bay Çiftçioğlu onu bir turtanın içine koydu.” (Tavşan Peter’in Masalı, s. 8) Potter’ın hayvan karakterleri çevrelendikleri tehditler arasında ve kendi dünyaları içinde nefes alıyorlar. Ve başlarına gelen şeyler, verdikleri tepkiler bu absürt dünyayla uyumlu. O dünyayı daha iyi anlayabilmek için de durduğumuz yerden biraz kıpırdamamız gerekiyor. Hayvanların dünyasıyla bizim dünyamızı ince ayrıntılarla birleştirebilmesi Potter’ın doğayı, hayvanları ne kadar iyi gözlemlediğini kanıtlıyor. Öte yandan Potter’ın, nadiren de olsa, sadece bir anlatıcı olmaktan çıkıp olaylara dahil olması ve masalla gerçek arasındaki çizgiyi muğlaklaştırması bir yazar olarak kurguladığı dünyanın ne kadar içinde olduğunu da gösteriyor.
*
Linda Lear “Beatrix Potter: A Life in Nature” kitabının girişinde şöyle yazar: “Beatrix Potter, kitapları ve illüstrasyonlarıyla doğayı İngiliz hayal gücüne geri getirdi. Bu kitapların çoğunu, doğanın çok kıymetsiz görüldüğü, yağmalanmasının korunmasından daha popüler olduğu bir dönemde yazdı. 1913’te William Heelis ile evlendikten sonra, hayal gücüne dayalı çalışmalarının vurgusu giderek edebiyattan toprağa ve toprağın beslediği hayvanlara doğru kaydı. Beatrix eski yöntemlere ve doğada sade bir şekilde yaşamak için nelerin gerekli olduğuna önem veriyordu.
“Hayal gücü politikanın öncüsü, eylemin ön koşuludur. Hayal gücü, tıpkı merak gibi, bir şeye değer vermemizi sağlar. Hayal gücü, Beatrix Potter’ın doğal dünyaya değer vermesini ve Göller Bölgesi’nde ve kültüründe bulduğu hazineleri paylaşmasını sağlamıştır. İleri görüşlü bir iş kadını olarak, bu hazinelerin korunmasının haliyle kır çiftçiliğinin başarısıyla bağlantılı olduğunu anlamıştı.
“Beatrix Potter’ın idareciliği, yirminci yüzyılda doğanın yeniden kazanılmasında eşsiz bir fırsat yarattı; çevre bilincinin uyanışına dair bir örnek oluşturdu.”
*
Potter’ın kitaplarını ve çizimlerini okumak gözlerimin gördüğü dünyanın gerisinde, duvarların içinde, ağaç kovuklarında, kilerlerde, toprağın altında olan biteni dinlemek gibi. Doğanın bin bir türlü hayatla dolu olduğunu anımsıyorum. Kedi turtaları, düğünçiçekleri ve yağmur damlaları adına…
Beatrix Potter, Tavşan Peter’in Masalı, Çeviren: Duygu Gençağ, Editör: Nihal Ünver, Dinozor Çocuk, 2022
Beatrix Potter, Bay Balıkçı Jeremy’nin Masalı, Çeviren: Duygu Gençağ, Editör: Nihal Ünver, Dinozor Çocuk, 2022
Beatrix Potter, Jemima Patırdak’ın Masalı, Çeviren: Duygu Gençağ, Editör: Nihal Ünver, Dinozor Çocuk, 2022
Beatrix Potter, Zıpzıp Tavşancıkların Masalı, Çeviren: Duygu Gençağ, Editör: Nihal Ünver, Dinozor Çocuk, 2022
Beatrix Potter, Tavşan Benjamin’in Masalı, Çeviren: Nisan İğdem, Editör: Nihal Ünver, Dinozor Çocuk, 2022
Beatrix Potter, Bayan Parıl Pak’ın Masalı, Çeviren: Duygu Gençağ, Editör: Nihal Ünver, Dinozor Çocuk, 2022
Beatrix Potter, Bayan Yumuk’un Masalı, Çeviren: Nisan İğdem, Editör: Nihal Ünver, Dinozor Çocuk, 2022
Beatrix Potter, Samuel Kemanbıyık’ın Masalı, Çeviren: Duygu Gençağ, Editör: Nihal Ünver, Dinozor Çocuk, 2022
Beatrix Potter, İki Kötü Farenin Masalı, Çeviren: Nisan İğdem, Editör: Nihal Ünver, Dinozor Çocuk, 2022
Beatrix Potter, Zencefil ve Turşu’nun Masalı, Çeviren: Nisan İğdem, Editör: Nihal Ünver, Dinozor Çocuk, 2022