.

Başımıza Gelenler

balınaların-sarkısı-benjı-davıes-redhouse-kıdz-yayınları-sıırsel-tas

Dilek Büyük

Benji Davies, kitaba başlamadan önce bu kitabın annesi için olduğunu yazdığı nota, “Herkesin anlatacak bir hikâyesi vardır,” cümlesini eklemiş. İyi yazar olmanın sırlarından biri de galiba  “içinde saklı hikâye”yi fark etmek ve bunu yazabilmek.

Balinaların Şarkısı, Davies’in daha önce yazdığı Yalnız Balina kitabının devamı gibi. İki kitap bir yandan bağımsız, bir yandan da devam özelliği gösteriyor. Yalnız Balina’da balıkçı olan babası ile yaşayan küçük Noi’nin kıyıya vuran bir yavru balinayı eve götürmesi ama sonra da yuvası olan denize kavuşması için babası ile birlikte onu yeniden denize taşımalarına şahit olmuştuk. Noi, çok sevdiği arkadaşının iyiliğini üstün tutarak ve bir gün yeniden onu görebilme umudunu da kalbinde saklayarak yapmıştı bunu.

Balinaların Şarkısı’nda ise bu kez altı kedisi ve babasıyla sakin yaşamına devam ederken büyükannesinin onları ziyarete gelmesiyle şenlenir Noi’nin hayatı. Mevsimlerden sonbahardır ve fırtınanın yaklaştığı bir gündür. Yaklaşmakta olan fırtına, daha önce kurtardığı balinayı hatırlatır, onu da bir fırtına sonrası bulmuştur. Torununun rüzgârın uğultusundan rahatsız olduğunu fark eden büyükanne ona bir hikâye anlatır. Hikâyede bir adada yaşayan küçük bir kız vardır, bir balinayla arkadaş olmuştur. Ne zaman dedesinin yaptığı flütü çalsa balina da şarkı söyleyerek ona karşılık vermektedir. Ama her yaz gelen balina o yaz gelmez. Üstelik o yaz bir de korkunç bir fırtına yaşanır adada, tüm ada halkı onları kurtarmaya gelen bir gemi sayesinde hayatta kalmayı başarır. Ada halkı gemideyken bir arada ve sağlıklı oldukları için mutludurlar ama öte yandan fırtına yüzünden evlerini ve tüm eşyalarını kaybettikleri için de üzgündürler. Küçük kızın o çok sevdiği flütü bile yoktur artık.  Sonra yeni bir adada yeni bir yaşam kurmaya başlarlar el ele vererek. Ama balinası hep küçük kızın aklındadır, ya eski adaya gider de onu bulamazsa diye bir endişe vardır kalbinde. Sonra her sabah kıyıda eski evinden eşyalar bulmaya başlar küçük kız ve bu sırrı çözmek için bir sabah erkenden sahile gider. Önce kumların içinde flütünü bulur, denize baktığındaysa evinden parçalar taşıyan balina ailesini görür. Bir süre sonra onların taşıdığı parçaları da kullanarak eskisinden daha sağlam bir ev inşa eder ailesi. O ev, bugün Noi ile babasının hâlâ yaşamakta olduğu evdir, küçük kız ise babaanneden başkası değildir. Ertesi gün sakinleşen havadan yararlanarak büyükanne Noi’yi sahilde yürüyüşe çıkarır ve hikâyesindeki o flütü cebinden çıkarıp torununa verir. Noi büyükannesine sarıldığında ikisinin balinalarının tıpkı onlar gibi aynı aileden olduğuna inandığını söyler, büyükannesi de onaylar. Hikâyenin kapanış cümlesi mutlu sonla biten masalları çağrıştırır, “O günden sonra Noi ne zaman flüt çalsa balinalar hep şarkı söyledi”.

Davies, kısacık bir hikâyenin içine okurun gözüne sokmadan birçok değeri güzelce yerleştirmiş. En sakin yaşamda bile beklenmedik felaketler yaşanabileceğini, bunun sonucunda hayata sıfırdan başlamak gerekebileceğini göstererek başlamış işe. Burada bir ada halkının fırtınaya maruz kaldığını görüyoruz. Fakat bu deprem de olabilir, sel de, savaş da. Bunlardan başka bir nedenle göç vb durumlar da gelebilir başımıza. Önemli olanın yeniden başlama gücü olduğunu gösteriyor okuruna Davies.

Yeniden başlamada kader ortağı olan grubun aynı istek ve inançta olması da elbette önemli. Ada halkının her şeyini yitirmesine rağmen onları alan gemideki sağlam duruşu ve yeni adada birbirine destek olması bir diğer hatırlatma; birlikten güç doğar.

Balinaların Şarkısı

Noi ve büyükannenin balina ile dostluğu da hayli anlamlı. Bir insanla bir balinanın dost olması mümkün müdür gerçek hayatta? Küçük bir ihtimal belki. Fakat hep benzerimizle mi dost oluruz? Bazen bizden çok farklı, hatta taban tabana zıt insanlarla da arkadaş, dost oluruz. O yüzden hikâyedeki kahramanlarla balinanın ilişkisini metafor olarak görebiliriz. Hatta yetişkin okur için de kalıpların dışında ilişkilere şans vermek için iyi bir hatırlatıcı.

Günümüz dünyasındaki bireyselleşme, kuşak farkını geçip kuşakların bağını koparır hale geldi. Böyle bir zamanda büyükanne ile torun ilişkisi aile bağını yeniden hatırlatması nedeniyle önemli. Bu bağlamda hikâyelerin hayatımızdaki yerine değinmek de iyi olacaktır. Hikâyeler, özellikle yaşamlarımızdan türemiş hikâyelerin aktarımı ilişki içinde olduğumuz insanlarla bağlarımızı güçlendirmek için çook ama çok iyi bir araçtır. Geçmişte hikâyelerin gücünden bu şekilde çok yararlanılırmış. Bir süredir unuttuğumuz bu güzel enstrümanın Davies tarafından işlenişi anlamlı olmuş. Büyükannenin hikâyesi rüzgârın huzursuz eden sesini bertaraf edip, Noi’nin sakinleşmesini sağlarken, aile geçmişinde de benzer bir yaşanmışlık olduğunu öğrenmek torunun büyükanne ile ilişkisine, ortak aile geçmişi bilgisini de ekliyor.

Benji Davies her iki kitapta da anne figürünü kullanmamış, annenin neden olmadığına dair bir açıklama da yapmamış. Bu kısmı okurun kendi düş gücüne bırakmış, iyi de etmiş. Aile bireylerinin çeşitli nedenlerle hayatımızda olamayabileceğini ve bunu anne figürünün eksik olduğu şekilde anlatmasını önemli buluyorum. Baba figürünün eksik olduğu örnekleri zaman zaman görüyoruz ama anne figürünün eksik olduğu metinler hâlâ daha az. Oysa bu da hayatın içinde rastladığımız bir tablo.

Kitabın çizimleri de Davies’e ait. Sevimli çizgiler, canlı renkler kullanmış. Yüzleri çizerken detay çalışmamış, hatta bazı yüzlerde ağız çizgisi kullanmamış. Ama mekân çizimlerinde epeyce sevimli detay kullanmış. Evdeki pikabın yanında, Balina Şarkıları ile Meditasyon plağını görmek ailenin balinalara yakınlığının ipucunu gösteriyor mesela. Veya besledikleri altı kedinin evin farklı yerlerinde oturan, dışarıyı seyreden, uyuklayan görüntülerindeki sakinlik evdeki huzuru anlatıyor. Ada halkını alan gemide topluluğun gösterildiği sahnede de kedi, köpek, kuş, keçi kimin ne hayvanı varsa Nuh’un gemisi gibi yanına aldığını göstererek balina ile birlikte tüm hayvanlarla da kurulan dostluğu anlatıyor.

Bazı resimli kitaplar güneşin sıcak ışınları gibi ısıtıveriyor okurun içini. Davies’in kitapları da böyle. Özellikle Balinaların Şarkısı’nın derinliği bir müzik parçasının daha güçlü bölümü misali, ilk kitabı geçmiş.

Yazan ve Resimleyen: Benji Davies

Çeviren: Şiirsel Taş

Redhouse Kidz Yayınları