
Yolu hukuk fakültesinden geçen değerli yazarlarla söyleştiğimiz bu seride hukuktan, edebiyattan ve ilham veren şeylerden konuşuyoruz. Peki bu fikir nasıl ortaya çıktı, süreç nasıl ilerledi biraz bundan bahsedelim.
Ben Nihan Feyza Lezgioğlu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra birkaç yıl avukatlık yaptım. Bir gün, severek tercih ettiğim ve okuduğum hukuk fakültesi bitince heyecanla başladığım avukatlığın bana eziyet gibi geldiğini fark ettim. Bir zamanlar, öyküsünü yazabileceğim kaç olaya şahit olacağımı merak ederek istekle gittiğim adliyenin koridorlarında ayak sürümeye başladım. Böylece çalıştığım hukuk bürosundan, edebiyata daha çok vakit ayırma niyetiyle ayrıldım. Şimdilerde tam zamanlı bir yazarım.
Hukuk fakültesi mezunu birçok yazar olduğu aslında hepimizin malumu. Bu yazarların bazıları mesleğini icra ediyor, bazılarının ise başka meşgaleleri var. Yanı sıra hukuk fakültesini bitirmemiş birçok yazar olduğunu da biliyoruz. Ben de hukuk ve edebiyatla eş zamanlı olarak ilgilenen, iki alanda da üreten yazarlar ile hukuku bırakıp sadece edebiyatla ilgilenmeyi seçmiş yazarların hikayelerini duymak istediğimi fark ettim bir gün. Hukukla uğraşmayı bırakmayı hiç düşünmüşler miydi? Düşünmüşlerse devam etmekteki motivasyonları neydi? Veya hukuku bırakma kararını nasıl vermişlerdi? Hukukla uğraşmak edebi üretkenliklerini nasıl etkiliyordu? Fakülteyi bitirmeyenler bu kararları için daha sonra pişman olmuşlar mıydı? Bütün bu sorular zihnimde dolanmaya başladı. Hemen yazarların biyografilerini araştırmaya koyuldum. Tahmin ettiğimden de çok hukukçu yazar vardı! Bu yazar hikayelerini dinlemek isteyen benim gibi daha birçok edebiyatseverin olduğunu tahmin ediyordum. Böyle bir podcast fikrim olduğunu, bir okur olarak yazar hikayelerini öğrenmek isteyip istemeyeceklerini çevremdeki edebiyatseverlere sordum. Onlardan aldığım güzel dönüşler üzerine fikrimi sevgili Abdullah Ezik ve Sanat Kritik ekibi ile paylaştım ve bu fikir karşısında onların da heyecanlandığını gördüm. Bunun üzerine ise değerli konuklarımızla söyleşmeye başladık.
Serimizde sırasıyla Hilmi Yavuz, Fulya Kılınçarslan, Ömür İklim Demir, Yasemin Onat, Mehmet Fırat Pürselim ve Gülfem Pamuk ile sohbet ettik. Benim için harika bir süreçti. Bu vesileyle birbirinden kıymetli ve güzel insanlarla tanıştım. Her birine tekrar çok teşekkür ediyorum. Ayrıca bu fikrin gerçekleşmesi için olanak sağlayan, desteğini esirgemeyen Sanat Kritik ekibine de çok teşekkür ederim.
Herkese keyifli dinlemeler!
Nihan Feyza Lezgioğlu