Nur Sabuncuoğlu hakkında Muhsin Ertuğrul’un söyledikleri
Hamlet ve Muhsin Ertuğrul… Bu iki isim tiyatro alemimizde geniş akisler uyandıracak değerdedir. Bir de Prens Hamlet rolünün ilk defa sahneye çıkacak olan gene bir kadın sanatçı tarafından oynanması, önümüzdeki temsili büsbütün önemli kılmaktadır.
Küçük Sahne bu gece perdelerini, Muhsin Ertuğrul’un memleketimizde altıncı defa olarak sahneye koyduğu Shakespeare’in Hamlet’i ile açıyor. Hamlet’i gene aktris Nur Sabuncuoğlu, Kral Claudius’u Agah Hün, Horatio’yu Şükran Güngör, Polonius’u Mücab Ofluoğlu, Laertes’i Haldun Dormen, ölen kralın hayaleti ve aktör-kralı Cahit Irgat, birinci mezarcıyı Münir Özkul, Gertrude’ü Lale Oraloğlu ve Ophelia’yi gene ilk defa sahneye çıkacak olan Gönül Kaplan oynuyorlar.
Muhsin Ertuğrul ile görüşmek için prova sonunu bekliyorum. Rejisör o kadar titiz ki, prova bittiği hâlde içeri girmeğe çekiniyorum. Böyle şeylere sinirlendiğini bildiğim için… Bugün de aksine asabi imiş. Soruyorum:
“Hamlet’i altıncı defa sahneye koyuşunuzun herhalde bir sebebi olacak?”
“Hamlet, benim Epiktetos gibi başucu kitabımdır. Aramızda kırk seneden fazla dostluk kurduk. İnsan sevdiği şeyi nasıl herkese tavsiye ederse ben de nesiller değiştikçe, hemen her sekiz senede bir Hamlet’i ortaya çıkarırım. Bu, benim altıncı defa sahneye koyduğum, Türkçemizdeki dördüncü tercümedir. İnsan, nasıl dünkü zevkini bugün beğenmezse ben de eski çalışmalarımın bugün daha olgunlaşmış şeklini görmekten zevk duyarım. Onun için altıncı Hamlet’i hayatımda fazla bulmuyorum.”
“Hamlet rolünde sizce şimdiye kadar kadın mı yoksa erkek sanatçılar mı daha ziyade başarılı oynadılar?”
“Hamlet rolünde tıpkı Romeo’da olduğu gibi, gene ve aynı zamanda olgun bir sanatkâr bulmak şart. Bu meziyet bazen bir harika gençte, bazen de harika bir kızda belirir. Erkek veya kadın tercihi çok defa bundan ötürüdür. Şüphesiz Shakespeare bu rolü bir genç için yazmıştır. Fakat Nur olmasaydı, zaten Küçük Sahne’de Hamlet oynamayı pek düşünmeyecektik.”
“Nur Sabuncuoğlu’nu ilk defa Hamlet’e çıkarmanızın sebebi?”
“Nur’u Hırçın Kız’da sahneye çıkarmayı düşünüyordum. Hatta bunun için de piyesi kendisine tercüme ettirdim. Fakat çalışmalarımız sırasında ondaki şahsiyetin Hamlet’e uygunluğunu gördüm. Nur gibi kültürlü ve çok müstait bir insanı ilk defa olarak Hamlet’le sahneye çıkarmanın zevkini tatmak istedim.”
“Hamlet’in tarafınızdan eski sahneye konuluşları ile yeni sahneye konuşu arasında farklar var mıdır? Yenilikler nelerdir ve Küçük Sahne’ye intibakı nasıl oldu?”
“Altı Hamlet anlayışı arasında altı ayrı fark vardır tabii. Hamlet tükenmez bir ilham kaynağı olduğuna göre, her seferinde her cümlesi rejisöre binbir mana ufku açar. Yenilikler manaların tefsirindedir, şeklinde değil. Küçük Sahne’ye intibakına gelince, onu Shakespeare’in textindeki kuvvete borçluyuz. Eser bir odada okunsa bile herkesi sihirleyecek büyü kuvvetine maliktir.”
“Kesinti yaptınız mı?”
“Hamlet dünyanın her yerinde kesinti yapılarak oynanır. Ancak birkaç defa, Shakespeare’in doğum yıldönümünde gündüzleri kesintisiz oynanmıştır. Biz de gelenek olarak yapılan kesintilerden istifade ettik.”
“Akşam üzerleri oynayacağınız diye ilan edilen sanat temsilleri hakkında fikriniz?”
“Sanat temsilleri kelimesi pek iddialı bir terkip. Bizim yapmak istediğimiz bazı ileri hamlelere temel olan, tiyatro eserlerini seyircilerimizden tiyatro meraklılarına, bilhassa genç tiyatro yazarlarımıza tanıtmaktadır. Bunu da günlük çalışma ve temsil çerçevesinden ayırmak istedik. Başka hiçbir iddiamız yoktur. Sadece, ticari değerleri olmayan yeni tiyatro piyeslerini oynamak.”
Gene kadın Hamlet’e soruyorum. Resmini de bir hayli zorlukla çekebildikten sonra… Nur, kolejdeki öğrenci temsillerinde 10 yıl önce (17 yaşındayken) Hırçın Kız’da ve ayrıca Marlo’nun Faust’unda ihtiyar kadın rolünü oynamış.
“Böyle çetin bir rol ile ilk defa sahneye çıkışınızla ne duyuyorsunuz?”
“Ben bunu heyecan kelimesi ile ifade edemiyorum, bence bu büyük bir azap! Rolümü başaracağım zaman ancak zevkli bir heyecan duyabileceğim.”
Selmi ANDAK
30 Eylül 1954, Cumhuriyet Gazetesi