Kaya Tanış

Edip Cansever’in, başta ilk kitabı olmak üzere, acemice bulduğundan birçok şiirini de yok sayıp görmezden geldiği, hatta görmeye tahammül edemediği malumdur. Cansever, sırf bu nedenle eski dergileri karıştırmak dahi istemediğini belirtir. Öte yandan ölümünden sonra Yapı Kredi Yayınları tarafından iki cilt hâlinde yayımlanan Sonrası Kalır isimli Edip Cansever külliyatında bu şiirler bir bütün olarak tekrar ortaya çıkmıştır. Yine de eksik bir şeyler yok mudur? Dergiler karıştırılmayacak mıdır?

Bu sorunun yanıtını Cansever’in görmezden gelip dergi sayfalarında sararttığı şiirlerini derleyerek Öncesi de Kalır isimli kitapta toplayan Mehmet Can Doğan vermiştir. Doğan ayrıca şunu da belirtmiştir:

“Edip Cansever’in kitaplarına almadığı şiirlerini, derleyip toparlayıp bir kitap olarak yayımlarken kimi kaygılar duymadığımız söylenemez. (…) Bununla birlikte bir süreli yayında çıkmış olan herhangi bir metnin kamuya açıldığı düşünülürse bu şiirleri görmezden gelmenin anlamsızlığı, dolayısıyla yersiz olduğu da belirginleşir.”[1]

Doğan burada son derece haklıdır. Evet, şairi yahut yazarı tarafından yayımlanan ve kamuya açılan bir metin üzerinde onu yaratan kadar, kamunun da bir tasarrufu vardır: bir daha okumak ister, isteyebilir. Kuşkusuz bunun için de bir arada durmaları gerekir.

Öncesi de Kalır ile birlikte Mehmet Can Doğan, Cansever’in külliyatını neredeyse eksiksiz bir yapıya büründür. Öte yandan haklı olarak şu notu düşmeden de yapmaz:

“Bu titiz araştırmaya rağmen, Cansever’in gözden kaçmış şiirleri olabileceğini, bu tarz çalışmalar yapanlar, çok iyi bilirler. Dolayısıyla şairin süreli yayınlarda kalmış yeni bir şiirini bulmak, hiç de şaşırtıcı olmayacaktır.”[2]

Şaşırtıcı olmasa dahi en azından sevindirici olduğu muhakkak ki Mehmet Can Doğan da kitabı hazırladıktan sonra bulduğu yeni Edip Cansever şiirlerini aynı coşkuyla karşılar ve yayımlar. Bunun için Varlık dergisinin Aralık 2016 tarihli 1311. sayısına bakılabilir: “Kitaplarına girmemiş altı şiiriyle Edip Cansever”[3] Üç yıl sonra aynı derginin Mart 2019 tarihli 1338. sayısında “Edip Cansever’in Kitaplarına Girmemiş Bir Şiir: Açılmamış bir 70’liğe Dair İki Kelam” başlıklı bir yazıyla “Karanlık Bir Sokağın İçinden Notlar” isimli Cansever şiirini yayımlayarak ben de bu külliyata “taze” bir sevinç eklemiştim.

Şimdi aradan iki yıl geçtikten sonra “Düş Gibi Bir Şey” isimli 4.09.1955 tarihli Vatan gazetesinin sanat sayfasında yayımlanan ve kitaplarında olmayan bu şiiri de Cansever külliyatına katmak yine şaşırtıcı olmayacak, ancak kuşkusuz sevinci daha da taze tutacaktır.    

DÜŞ GİBİ BİR ŞEY

Şuna bak şu hergeleye

O canım bulutla

Alt alta

Üst üste

Havada bir sıcak bir sıcak

Bütün sokaklar insan içinde

Bense kala kalmışım öyle

Bakınıp duruyorum

Yaprak büyüyor kendince

Bi de şurda düş gibi bir şey

Göğün altında

Suyun üstünde

Dalıp gidiyorum her yerim ıslak

Bir yığın bozuk para cebimde

Ama bak şapkam elimde

Baksana şapkam elimde

Şapkam gerçekten elimde

Edip Cansever

Vatan Gazetesi, 4.09.1955


[1] Edip Cansever, Öncesi de Kalır (Kitaplarına Girmeyen Şiirler), haz. Mehmet Can Doğan, YKY, 2018, s. 23.

[2] A.g.y., s. 24.

[3] Yayımlanan bu şiirler üzerine dönen bir tartışma için yine Varlık dergisinin Ocak 2017 tarihli 1312. sayısındaki İbrahim Oluklu yazısına bakılabilir.