Doğum: Memet Baydur’un oyunu (1993) * Oyun sahnede bir kadın ve bir adamın arasındaki diyaloglardan oluşur. Önce orta yaşlı adam, boyu kadar bir yumurtayla, ardından kadın sahneye girer. Adam ve kadın beklemek ve beklenmek üzerine kısa cümleler bazen tek kelimelerle konuşurlar. Bu arada dadın adama, onunla seviştiği zamana ait vücudundaki izleri gösterir ve aralarında o günü anımsayan cümleler kurarlar. Adam yumurtayla ilgilenir ve onunla bütünleşir. Sonra yeniden trende seviştikleri sahneyi konuşurlar. Kadın trende seviştikleri zaman sessiz sessiz ağladığını ve adamın bunu göremediğini tek derdinin sevişmek olduğundan bahseder. Kırmızı topu sahneye getiren adam topla oynamaya başlar; onunla oynarken adeta çocuk kimi zaman da bir bebek gibidir. Bazen anne karnındaki bir bebek bazen yeni doğmuş oyun çağında bir bebektir. Kırmızı bir topa çocuk gibi sevinir. Kadın, anneme annesi gibi telkinlerde bulunur. Sonra tekrar her şey bir sayısında birleşir. İki kere iki bir, dört kere dört bir, yedi kere yedi yine bir. Kadın ‘seni seviyorum’ der. Adam şaşırır. Daha önce bunu hiç söylemediğini söyler kadına. Kadın adama hiçbir şeyi duymadığı ve anlamadığı için sitem eder. Adam bebek gibi, yeni doğmuş gibi hemen konuşmalıyım, erken yürümeliyim, der. Kadın adaba puro verir, o da cebine koyar. Sahne biterken öpüşmeye başlarlar ve ışık yumurtanın üzerine gelir (İlk baskı Toplu Oyunları 1 Doğum / Limon / Yalnızlığın Oyuncakları / Kadın İstasyonu, 1993, Mitos-Boyut Yayınları, Tiyatro Oyunları İçinde, İletişim Yayınları, 2009).